Ekskavatör:

Çürük dokuyu uzaklaştırmak için kullanılan el aleti.

Ekskavatörler:

Çürük dokuyu kazımak için kullanılan aletler.

Ekspoze

Normalde olması gereken konumdan ayrılmış , yer değiştirmiş.

Ekstraoral Radyografi

Ağız dışından (örneğin çene veya kafatası) alınan röntgen görüntüleri.

Ekstraselüler Matriks

Hücrelerin dışında bulunan ve doku yapısını destekleyen ağ benzeri bir yapı.

Ekstravazasyon

Kan veya lenf sıvısının damar dışına, çevre dokulara sızmasıdır.

Ekstürizyon

Bir dişin çene kemiğinden dışarı doğru dikey bir şekilde hareket etmesini ifade eder. Diş sürmesi.

Ektodermal Displazi

Diş, saç, tırnak gibi ektoderm kökenli dokuların anormal gelişimi.

Ektopik

Normal yerinin dışında bulunan demektir. Ektopik diş, çenede olması gereken yerden çok farklı bir yerde (örneğin sinüs içinde) konumlanmış diştir.

Ekzopeptidaz

Protein zincirinin uçlarından amino asitleri tek tek koparan enzimler (örneğin karboksipeptidaz).

Ekzositoz

Hücrelerin, içlerindeki veziküllerin (keseciklerin) hücre zarıyla birleşmesi yoluyla dışarıya madde (hormon, nörotransmitter gibi) salgılaması işlemidir.

Elastomer

Elastik özellikleriyle bilinen, ince detayları kaydedebilen ve deformasyondan iyi kurtulabilen bir ölçü maddesi türüdür.

Elavatör

Diş hekimliğinde dişleri veya kök kalıntılarını çıkarmak için kullanılan bir alettir.

Elektif Dental Tedavi

Acil olmayan, planlı diş tedavi.

Elevatör

Diş çekimi veya kron sökümü gibi işlemlerde kullanılan, dişleri veya kronları yerinden kaldırmaya yarayan alet.

Elevatörler

Diş çekiminde kullanılan, dişi yerinden oynatmaya veya çıkarmaya yarayan aletler.

Eliminasyon

Bir şeyi ortadan kaldırma, yok etme işlemi.

Elmas Frez

Diş dokusunu veya restorasyonları kesmek için kullanılan, elmas partikülleri içeren döner alet.

Elmas Taşlar

Elmas parçacıkları içeren, yüksek aşındırma gücüne sahip dental aletler.

Embrajür

Dişler arasındaki boşluk veya açıklıktır.